Musul Sorunu_{Emperyalizm ve Kürtler}

Türkiye, Empeyalizme karşı bağımsızlık savaşı verdiği, Cumhuriyet’inin temellerini attiğı ve her alanda yapısal bir dönüşüm içine girdiği, tarihin en kritik dönemecinde, güneybatı asya coğrafyasının küçük bir bölümünü oluşturan Musul vilayeti’nde, İngiltere’nin liderliğindeki batı dünyasıyla karşı karşıya gelmişti. Bu önemli mesele günümüzün güç dengeleri açısından hâlâ önemini korumaktadır.

İhsan Ş. Kaymaz’ın 5 yılda tamamlanan, ülkemiz ve İngiliz arşivlerinden bulunan belgeler ile çok sayıda yabancı kaynağa dayalı bu çalışması, Musul hakkında günümüze kadar yapılmış en kapsamlı araştırmadır. Kaynak Yayınları’ndan Musul hakkında yapılmış en kapsamlı çalışma, bir başyapıt.

***

Kanayan yara Musul kanamaya devam ediyor…
Bugün Musul, özerk Kürt bölgesi ve Irak devleti arasında belirsiz bir statüye sahip. Ve şehir, neredeyse 100 yıldır -başta Türkiye için olmak üzere- kanayan bir yara olmayı sürdürüyor. Musul yarasının kabuğu yüzyılı geçkin bir zamandır emperyalistler tarafından her fırsatta kaldırılıyor. Çünkü Musul petrolü üzerindeki rekabet de emperyalizmin herkesçe bilinen Kürt politikası da yüzyılı aşkın bir zamandır sürüyor.

Bu kitapta; İngilizlerin Şeyh Mahmut, Seyit Taha vb. aşiret operasyonlarıyla Türklerin bölge üzerindeki etkinliklerini azaltma oyunlarını, İngiltere ve Amerika’nın petrol pazarlıklarını, Abdülhamit’in vârisleri meselesini, Şeyh Sait ayaklanmasının sürece etkisi, bölgedeki Hıristiyanların -Nesturi, Keldani ve Ermenilerin- durumunu Ve daha pek çok temel sorunu ayrıntılarıyla bulacaksınız. Emperyalizmin Ortadoğu petrol pazarlıklarına tanık olup, adım adım geliştirip büyüttüğü Kürt politikasının günümüze ulaşan izlerini İngiliz belgelerinin açtığı yoldan süreceksiniz. Bu kitapta, tarihimizi yeni baştan yazmak isteyenlerin tahrifat ve yalanlarına da cevaplar bulacaksınız.

İhsan Şerif Kaymaz bilimin ışığında cevap veriyor:
- Mustafa Kemal Paşa, Musul’un Türkiye’yle birleşmesini istemedi mi?
- Musul’un Irak’ta kalmasının Türkiye’nin ulusal çıkarları açısından daha uygun olacağını mı düşündü?
- Neden bütün süreç boyunca geri planda kalmayı tercih etti?
- Neden haksız işgallerden kurtarılması gereken yerler arasında çoğu kez Musul’u saymadı?